HİZAN İLÇESİ
İlkçağlara kadar inen tarihi varlığında ilk olarak Urartular’ın görüldüğü Hizan’da zaman zaman değişen etkinliklerle birlikte çeşitli göçlerin egemenliği sergilenmiştir. 1517 yılında Osmanlı hakimiyetine giren yöre topraklarındaki yerleşimi Nefs-i Hizan olarak anılırdı.
Bu nedenle bölgenin yazılı tarih öncesi oldukça karanlıktır. M.Ö. 2000 yıllarından sonra Anadolu Hitit Devleti’nin egemenliği altına girmiştir. M.Ö. 1000 yıllarında Urartular Hizan’ı da içine alan Bitlis- Van çevresinde hükümdarlık kurduklar. Yöre daha sonraları sırası ile Pers , Makedonya, Roma, Bizans Devletlerinin egemenliği altına girmiştir. Bundan sonraki dönemelerde bölgede Türk Beyliklerinin egemenliğini ve hakimiyetini görüyoruz. Sırasıyla Sökmenler Beyliği , eyyübiler ve Şerefhanlılar Beylikleri yörede egemen olmuşlardır. 1517 Çaldıran Seferi sonrası Hizan , Osmanlı Denletinin hakimiyeti altına girmiştir.
Hizan 19. yüzyılın ikinci yarısında Erzurum vilayetinin, Muş sancağına bağlı, Bitlis Nahiyesi’nin bir köyü idi. 1919 da yöresel bir düzenleme ile birinci sınıf kaza yapıldı. Bitlis iline bağlandı. 1929’da Bucak haline getirilen Hizan 1936’da Muş iline daha sonra 2885 sayılı yasa ile ilçe yapılarak Bitlis ilne bağlandı.Hizan adının nereden geldiği ve ne zaman verildiği konusunda derin ve esaslı bilgi olmamakla beraber 1914 yılında buraya Erzent ismi verildiği anlaşılmaktadır. Nitekim aynı tarihte burayı yöneten Murtaza’nın zamanında da buraya Erzent ismi verilmiş fakat bu ismin ne şekilde Hizan halini aldığı bilinmemektedir.
KÜLTÜREL DEĞERLER
Hizan’ın tarihi M. Ö. 2000 yıllarına kadar uzanan köklü bir geçmişe sahip olmasına rağmen sürekli tahrip edildiğinden birkaç kale kalıntısından başka her hangi bir tarihi yapıya rastlanmamaktadır. Tarihi değeri olan Kayalar mezrasındaki surlar, Yolbilen, Oymapmar, Horozdere, Kolludere köylerindeki kale kalıntıları günümüze kadar gelmiştir. Bu kalelerin çoğu 1913 yılındaki Rus istilası sırasında tahrip edilmiştir. Sürücüler köyü yakınlarında Selçuklu hükümdarı Keyhüsrev döneminde yapıldığı sanılan Tağ Medresesi'nin kalıntıları halen mevcuttur. Tarihi Nazar Köprüsü 1996 yılında yıkılmıştır. Ayrıca tarihi değeri olan kilise kalıntılarına rastlanmak-tadır. Bulardan Kayaş köyündeki kilise sağlam kalabilmiştir.
Yapılan tespitlere göre, Hz. Ömer Devrinde Doğu Anadolu Bölgesine yapılan sefer sırasında şehit olduğu sanılan dört büyük zatın türbesi Hizan'dadır. Bu türbelerden Şeyh Muhammet Türbesi Kayalar'da, Şeyh Hasan Türbesi Durak'ta, Şeyh Muhammet Türbesi ilçe merkezinde ve diğer türbe de Koçlu köyündedir. Ayrıca, Gayda Köyünde Seyyit Sabğetullah (Gavs-ı Hizani) Hazretlerinin türbesi bulunmaktadır.
Hizan halkının misafir perverliği dillere destandır. Yöre insanını en büyük arzusu misafirlerine en iyi hizmeti vermektir.
Hizan halkının genel olarak dine büyük saygıları vardır. Bu nedenledir ki, bağrında bir çok âlimi çıkarmıştır. Özellikle Seyyit Sabğetullah Hazretleri, Said-i Nursi ve Mola Halil gibi âlimler en tanınmışlarıdır. Ayrıca, Kamran İNAN, Abiddin İNAN ve Edip Safter GAYDALI Türk siyasi tarihinde önemli yerlere sahiptirler.
Hizan'da sinema ve tiyatro gibi kültürel faaliyetlere rastlanmamaktadır. Düğünlerde herhangi bir konuyu canlandırmak için seyirlik oyunlar oynanmaktadır. Ayrıca , halkın çoğu Hizan yöresine ait halk oyunlarını bilmekte ve düğünlerde oynamaktadır.
EKONOMİK YAPI
İlçenin ekonomik yapısı geçmişten günümüze benzerlik arz etmiştir. Başlıca ekonomik faaliyetler; tarım, hayvancılık, ormancılık ve meyveciliktir.
Hayvancılık, 1980’li yıllara kadar ilçenin en önemli geçim kaynağı olmasına rağmen, 1980'li yıllardan sonra meydana gelen olaylar neticesinde bu önemini kaybetmiştir. Daha önce Hizan merkezi başta olmak üzere bütün köylerde hayvancılık yapıldığı halde,
1980'li yıllardan sonra yaylaya güvenlik nedeniyle çıkılmaması ve köylerin boşaltılması neticesinde hayvancılık faaliyetleri yok denecek kadar azalmıştır. İlçede genellikle koyun, keçi ve sığır beslenmektedir. Beslenen hayvanların etinden ve sütünden faydalanılmaktadır.
Tarımsal faaliyetler, Arazinin dağınık ve engebeli oluşu nedeniyle, ancak vadi boylarında yapılmaktadır. İlçe topraklarının %20'sinde tarım faaliyeti yapılabilmektedir. Geri kalan kısmı ise dağlık ve ormanlık alanları teşkil eder. Tarımsal faaliyetlerin başında tütün,yem bitkileri, buğday ve her ailenin kendi ihtiyacını karşılayacak şekilde yetiştirdiği sebze çeşitleridir. Tarımsal faaliyetler ilkel yöntemlerle yapılmaktadır.
İlçenin en önemli geçim kaynağı meyveciliktir. Özellikle ceviz ve fındık üretimi oldukça yaygındır. İlçede 1000–1500 ton ceviz ve 300–400 ton civarında fındık üretilmektedir. Bunların dışındaki meyveler her ailenin ancak kendi ihtiyacını karşılamaktadır.
İlçenin bir diğer gelir kaynağı da ormancılıktır. İlçe topraklarının % 32 L si meşe ormanları ile kaplıdır. Bu ormanların tamamına yakını yakacak olarak tüketilmektedir. Hizan ve çevresindeki orman alanlarının bilinçsizce kesilmesi ve tahrip edilmesi neticesinde ormanlık alanlar giderek azalmakta ve doğal denge bozulmaktadır.
Ayrıca, ilçe ekonomisinde arıcılık önemli bir yere sahiptir. Yörede üretilen kara kovan balı kalitesi sayesinde piyasalarda oldukça talep görmektedir.
İlçede herhangi bir fabrika kurulmamıştır. Hizan ve çevresinde kayda değer yeraltı madenine rastlanmamıştır.
COĞRAFİ YAPISI ve İKLİMİ
Ormanların var olmasına rağmen genelde seyrek bir bitki örtüsü vardır. Orman altı bitki örtüsünü kurakçıl bitki örtüsü oluşturur. Ormanları oluşturan başlıca ağaç türü meşeden başka soğuğa dayanıklı ardıç ve yabani meyve ağaçları azda olsa yer yer görülür. Derin ve sulak vadi tabanlarında türlerin sayısı artma gösterir. Böyle kesimlerde özellikle söğüt, çınar , kavak, ceviz, fındık, yabani fıstık ve meyve ağaçları sıkça görülür.
Hizan’da kaba çizgilerele karasal iklim görülmektedir. Ancak bu karasal iklim, doğunun sert ve karasal iklimi ile Akdeniz İklimi arasında bir geçiş özelliği gösterir. İlçede kış mevsimi soğuk ve yağışlı geçer. Kar yağışı çok olmamakta ve yağmur yağışı daha fazla görülmektedir. Yaz ayları sıcak ve kurak geçer. Doğuda ılıman iklim özelliği gösteren ender yörelerden biridir
Hizan Bitlis ile Van Gölü’nün güneyinde çok sarp ve yüksek bir bölgede yer almıştır. Kuzeyinde Tatvan, batısında Bitlis ili ile Şirvan, güneyinde Pervari ve doğusunda Van ili Gevaş ilçesi ile bir geçiş özelliği göstermektedir.
İlçe yüzey şekilleri bakımından dağlıktır. Ova ve platolar yok denecek kadar azdır. Hizan’daki dağlar Güneydoğu Toros Dağlarının bir uzantısıdır. Bu dağlar Van Gölü’nü besleyen küçük akarsularla, derin vadilerle bölünmüştür. Hizan’ın yüzölçümü 917 km2’dir.İlçe topraklarının % 90’nında dağlar ve yüksek tepeler oluşturur. Önemli bir akarsu kaynağı yoktur.Batan Çayı, Akşar Çayı ve Hazar Çayı gibi küçük akarsuları vardır.
NÜFUS ve İDARİ YAPISI
Nüfusun gelişme hızındaki değişmeleri doğurganlık düzeyi ve göç olgusu etkilemektedir. İlçe nüfusunun % 50’si 0-14 yaş grubunu oluşturmaktadır. Doğurganlığın yüksek oluşu bu sonucu vermektedir. Nüfusun geri kalan bölümü ise genel olarak 15-65 yaş arasındaki grubu oluşturmaktadır. 2000 yılında yapılan genel nüfus sayım sonuçlarına göre :
İlçe merkezi 11.067 (toplam nüfusun %25.76 si ),
Köyler ve Kolludere Beldesi 31.886 (toplam nüfusun %74,24’ü),
Toplam nüfus 42.953 dır.
İlçemize bağlı bir kasaba,14 Mahalle ile 67 köy ve bu köylere bağlı 128 mezra vardır. Ortalama nüfus yoğunluğu km. kareye 50 kişi olup Türkiye ortalamasının altındadır.
Çalışan nüfusun büyük çoğunluğu (%80) tarım ve hayvancılıkla, geri kalan kısım ise esnaflık, ticaret ve sanatkarlıkla uğraşmaktadır. Okur-yazarlık oranı %60’dir.
Yüzölçümü 969.2 km2. kare olan ilçemizde, ikisi eski bucak merkezi olmak üzere 67 köy ve 128 mezra vardır. İlçe merkezi 10 mahalle, Kolludere Beldesi ise 4 mahalleden oluşmaktadır Bu sayı ilçede yerleşim ve idari bölünmenin oldukça dağınık olduğunu göstermektedir. Köylerin birçoğunda karakol bulunmaktadır.
|